1-Kendini Uyarıcı Davranışlar
Otizmli çocukların büyük bir bölümünde; el çırpma, ileri – geri sallanma, sürekli aynı şeyleri tekrar etme, nesneleri döndürme, parmak şıklatma, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirme, aynı melodiyi saatlerce mırıldanma, kendi etrafında dönme gibi tekrarlayıcı stereotipi adı verilen kendini uyarıcı davranışlar görülür. Bu tür davranışlar tekrarlayıcı olması, çocuğun kendisini harekete geçirmesi nedeniyle kendini uyarıcı davranışlar olarak nitelendirilir.
Hepimiz hem öğrenme ortamında hem de günlük yaşantımızda uyarıcılara ihtiyaç duyarız. Otizmli çocuğa uygun uyarıcı sunulmadığı takdirde kendini uyarıcı davranışlara yönelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu davranışlar ise hem öğrenme becerilerinin hem de sosyal etkileşim becerilerinin gelişmesini engelleyecektir. Çocuğa uygun davranışların, bağımsız çalışma becerilerinin öğretilmesi stereotipik davranışların azaltılması açısından önem taşımaktadır.
2-Öfke Nöbetleri ve Saldırganlık
Otizmli çocuklardaki öfke nöbetleri; kendine ve çevresine zarar verici şekilde saldırganlık gibi problem davranışların, iletişim ve sosyal etkileşim yetersizliği nedeniyle oraya çıktığı kabul görmektedir. Bu nedenlerle sosyal beceri öğretim programları ve alternatif iletişim yöntemlerinin davranış problemlerinin azaltılması ve kendini ifade etme becerisinin kazanılmasında etkili olduğu savunulmaktadır.
Otizmli çocuklar aynı olaylar ve davranış zincirlerini izlemekten hoşlanmaktadırlar. Yaşadıkları ev, şehir ya da eğitim ortamındaki küçük bir değişiklik, sevinç çığlıklarına ya da tam tersi öfke nöbetlerine yol açabilmektedir. Öfke nöbetleri otizmli çocukların büyük bir bölümünde 2-5 yaş dönemlerinde belirginleşmektedir.
Bu yaş döneminde konuşmanın hiç olmaması ya da çok az olması nedeniyle çocuklar isteklerini, ihtiyaçlarını sözel olarak ifade edememektedir. Öfke nöbeti olarak adlandırdığımız ağlama, bağırma, kendini yere atma gibi davranışlar ortaya çıkmaktadır. Bu tarz davranışlar kısa süreli olabileceği gibi uzun süreli olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Otizmli çocuklar çevreyle iletişime giremediklerinden dolayı; sokakta çığlık atma, mağazadaki eşyaları yerlere fırlatma, ev ya da eğitim ortamındaki eşyalara zarar verme gibi çevresine zarar verici davranışlarda bulunabilmektedirler.
Otizmli çocuklarda en çok görülen davranış problemlerinden biri ise kendine zarar verici davranışlardır. Bu davranışlar en çok çocuğun kızdığı, endişelendiği, başarısız olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Yeni karşılaştığı ortam ya da kişiler de çocuğun kendisine zara verici davranışlar göstermesine yol açabilmektedir. Ellerini ısırma, parmaklarını gözlerine sokma, başını duvar gibi sert zeminlere vurma, saçını çekme, elleriyle başına vurma en çok karşılaşılan davranışlara örnek olarak gösterilebilir.
3-Korku ve Fobiler
Otizmli çocuklarla yapılan çalışmalar, bu çocukların bazı özel korkularının olabileceğini göstermektedir. Sıcak suya elini sokup canı yandığı için yıllarca banyo yapmayı reddeden ve ayakkabısı ayağını sıktığı için ayakkabı giymek istemeyen çocuklarla karşılaşılabilmektedir. Çevresi ile iletişim kuramayan otizmli çocuklarda bu tür davranışların uzun süre görülebildiği belirtilmektedir.
4-Motivasyon
Otizmli çocuklarda bir konuya ya da duruma motive olabilme problemleri oldukça sık görülmektedir. Öğrenmeye motive olmak ile ilgili problemleri, akademik ve sosyal beceri yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Dikkat sürelerinin azlığı ve dikkatlerinin dağınık olması yetersiz motivasyon ile yakından ilişkilidir.
5-Cinsel Dürtüler
Otizmli yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada cinselliğe ilgi duydukları, ancak deneyimlerinin sınırlı düzeyde kaldığı bulunmuştur.
Erkeklerde mastürbasyon, kızlarda ise öpme ve kucaklama gibi cinsel davranışlar daha fazla görülebilmektedir. Konuşma becerisine sahip otizmli bireylerin; mastürbasyondan daha fazla zevk aldıkları, stereotipik hareketi olanlarda ise mastürbasyonun daha sık yapıldığı görülmektedir.
6-Hiperaktivite ve Dikkat Problemleri
Otizmli çocukların aşırı hareketli (hiperaktif) veya dikkatlerinin dağınık olduğu görülmektedir. Otizmde temel sorunun, dikkati sağlayan sistemlerde olduğu sanılmaktadır. Aşırı hareketliliğin 2 yaş civarlarında belirgin hale geldiği; zamanla aşırı hareketli dönemleri hareketsizlik ve azalmış aktivite dönemlerinin izlediği. Bazen de sadece belli ortam, durum ya da kişiler karşısında aşırı hareketliliğin görüldüğü vurgulanmaktadır.
Kendini uyarıcı davranışlara yöneldiklerinde dikkatlerini bir noktaya toplamada güçlük yaşadıkları, küçük bir detayı fark edebilirken, bütünü kavramada zorlandıkları görülmektedir. Otizmli çocukların dikkati, aşırı seçicilik özelliği gösterebilmektedir. Örneğin normal gelişim gösteren bir çocuk “ağaç” resmini bir bütün olarak isimlendirebilirken. Otizmli bir çocuk ağacın dalındaki “kuş” a dikkatini yöneltebilir.
Otizmli çocuklar karşılarındaki kişinin ifade etmek istediği işitsel ve görsel ipuçlarını anlamakta; kişilerin yüz ifadelerini, jest ve mimiklerini kavramakta güçlük çekebilirler. Aşırı seçicilikle ilgili problemlerin, duyuların bir bütün olarak algılanması gerektiği durumlarda ortaya çıktığı görülmektedir. Yalnızca bir kanaldan bilgi almaya odaklanmış olması, diğer kanallardan gelen bilgileri dikkate almamasına yol açmaktadır.
7-Takıntılı Davranışlar
Otizmde yoğun olarak karşılaşılan, sürekli tekrarlanan veya“ritüel” olarak adlandırılan hareketlerin nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Odadan ayrılmadan önce her şeye dokunma, okula her gün aynı yoldan gitmek isteme, aynı sandalyeye oturma bu ritüeller arasında sayılabilir.